İki Kere Farklı Çocuklar

Zekâ testleriyle yapılan değerlendirmede normalin üstünde puan olan çocuklar ‘’Üstün zekalı’’ olarak tanımlanırlar. Üstün zekalıların toplumda görülme oranı %2-3 olarak kabul edilir. Zekâ testleri çocuğun o ana özel performansını değerlendirir. Çocuğun daha geniş zaman kesitlerinde izlenmesi temeline dayanana başka tanımlar da yapılmıştır. Üstün zekalı/yetenekli çocuklarda; yetenek kendiliğinden, çalışmadan ortaya çıkar. Üstün özellikleri farklı alanlarda, farklı kişiler tarafından fark edilir, bu çocuklar üstün oldukları alanlarda çalışırken yorulmazlar.

Zihinsel ve yetenek alanlarından birçoğunda yaşıtlarına göre üst düzey performans gösteren, yaratıcı olan, mükemmeliyetçi, başladıkları işten başarmadan vazgeçmeyen ve bu başarı için ekstra çalışması gerekmeyen çocuklar üstün zekalı çocuklardır.

Eğitim psikoloğu Renzulli, üstün başarı gösteren kişileri izlemiş ve ‘’threeing teorisi’’ (üçlü halka modeli) olarak anılan tanımlamasını yapmıştır. Renzulli’ ye göre üstün yetenekli kişileri 3 temel özelliği: 

  1.  Ortalama üstü yetenek (genel olarak ve özel alanlarda)
  2.  Göreve adanmışlık (motivasyon)
  3.  Yaratıcılık ‘tır.

‘’İki kere farklı’’ terimi ise en geniş anlamda, üstün zekalı/yetenekli olmakla birlikte; farklı bir probleme sahip olması durumunu ifade eder. En sık karşılaşılan ‘’iki kere farklı’’ olma durumu, Üstün Zekalılık veya Yeteneklilik ile buna eşlik eden Özel Öğrenme Güçlüğüdür. Özel öğrenme güçlüğü olan çocukların %30-%50’si üstün zekalı, üstün yeteneklidir. Üstün olma ve eşlik eden DEHB de diğer sık görülen durumdur. Bu çocuklar özellikle dikkat, iletişim, sözel olmayan beceriler, hafıza gibi alanlarda sorun yaşamaktadır. Bu sorunlar üstün zekâlılıklarını maskelemekte, kuvvetli olduğu yönler sıklıkla fark edilmemektedir.
Özel Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG) olan ve üstün zekalı olan çocuklar bir alanda dikkat çekici bir yetenek ve güçlülük gösterirken başka bir alanda (özellikle akademik) engelleyici bir zorluk yaşayan çocuklardır. Birbiriyle son derece çelişkili özellikler taşıyan bu iki durumun bir çocukta bir araya gelmesi onun anlaşılmasını zorlaştırmakta ve okul hayatında başarısız olmasına sebep olmaktadır.
Üstün zekalı olup beraberinde ÖÖG veya DEHB olan çocuklar genellikle okuldan sıkıldıklarını ifade ederler. Okul ve dersler, gereksiz, sıkıcı hatta saçmadır. Derslere karşı ilgi ve motivasyonları yoktur. Bu motivasyon azlığı akademik olarak akranlarından geri kalma durumunu pekiştirir. Duygusal olarak kendini yetersiz hissetme, yüksek ama karşılanmamış beklenti, anksiyete, akranlarla yaşanan problemler, sosyal ilişkilerde bozulma görülebilir.


"İki Kere Farklı’’
Çocukların eğitiminde en önemli nokta, durumun farkına varmaktır. Bu fark etme ve tanılama sürecinde öğretmen, aile, rehber öğretmen ve ilgili profesyonellere önemli sorumluluk düşer. Kesin tanı Çocuk Ergen Psikiyatrisince değerlendirilip, gerekli psikometrik tetkiklerin yapılması ile konur. Tanılama aşaması sonrasında, tarama envanterleri ile üstün ve sorunlu kısımlar tespit edilip çocuğa Özel Eğitim Planlaması yapılmalıdır.

Üstün zekâlı ve yetenekli ancak özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, belirli alanlarda üst düzeyde performans sergileyebiliyorken, akademik alanlarda sorunlar yaşamakta ve çok azı fark edilip tedavi edilmektedir. ÖÖG birlikteliği Fark edilmeyen çocuklar; Üstün olarak belirlenen ama okulda sorun yaşayan öğrenciler: Üstün zekâları fark edilir ancak “unutkan”, “tembel”, “isteksiz”, “motivasyonsuz” olarak nitelendirilir.

Gönder
Todi sosyal medya hesaplarını takip edin, tüm gelişmelerden haberdar olun
Genel konular, üyelik işlemleri ve daha fazlası hakkında yardıma ihtiyacınız olduğunda bize ulaşın
destek@todi.com.tr